Haber

Fazıl Say: “Bize ‘Ölümü Bekle’ Deniliyor”

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, Kahramanmaraş’ta 10 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından sosyal medya hesabından paylaştığı yazıda, İstanbul’daymış gibi bize ‘Ölümü bekleyin’ diyor. Buna ‘yakında’ denir. Ölümü bekleyerek mi yaşayacağız?

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem Türkiye’yi salladı. 10 ilde yıkıma neden olan depremde can kaybı 20 bine yaklaştı.

Dünyaca ünlü piyanist, kaygılarını ve düşüncelerini sosyal medya hesabından paylaştığı bir yazıyla dile getirdi. İstanbul’da beklenen büyük depreme değinen Say, ‘İstanbul’da sanki bize ‘Ölümü bekleyin’ deniliyor. Buna ‘yakında’ denir. Ölümü bekleyerek mi yaşayacağız? Say, yazısında şunları kaydetti:

“Birçok sorum ve endişem var”

“Neler olduğunu anlamaya ve düşünmeye çalışıyorum. birçok sorum var endişelerim var Bu hayatımızla ilgili, geleceğimizle ilgili. mütevazı; Kendime, hepimize…

Bir Japon deprem uzmanının açıklamasını okudum; Bu depremlerdeki yıkımın bu kadar büyük olmasının asıl sebebini ‘yüzeye yakınlığı’ olarak yorumladı. Japon uzman, “Yüzeye o kadar yakın ki, boyut, yoğunluk, uzunluk… Bu, tarihteki en ölümcül sarsıntılardan biri” diyor. Enkaz altında on binlerce, yüzbinlerce insanımız var. Arama kurtarma günlerindeyiz.

Tüm toplum, tüm dünya seferber oldu, birçok insan yardım eli uzatmaya çalışıyor, herkes elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyor. Akut, Ahbap gibi organizasyonlar yine çok yardımcı oldu.

“Ölümü bekleyerek mi yaşayacağız?”

Ruhsal olarak, sevdiklerimizin ve kaybettiklerimizin anıları, hikayeleri, düşünceleri… Bunu anlamak, yaralı yüreklerimizde taşımak, travmasını, psikolojisini atlatmak uzun yıllar alacak. Anılar, bu şehirlerin tarihi… Koskoca bu bölgenin yeniden yapılanması nasıl olacak (10 vilayet! Mahalleler, köyler az konuşuluyor, Suriye’de de tahribat çok büyük, az konuşuluyor)? Her şeyiyle bu yerleşim yerleri yeniden nasıl kurulacak?

Toplum bire bir kızıyor. ‘Depremle ilgili devlete o kadar vergi verdik ki para başka yere harcandı’, ‘örgüt nerede’ gibi açıklamalar var. herkes soruyor… Elbette sormakta haklılar. Bu yıkım halinde bile birbirimize girdik. Televizyonda korkutan görüntüler…

Ayrıca; Daha çok ‘İstanbul’da olacak deprem’ konuşuluyor. Televizyondaki bilim adamları. Tamam anladık, 25 yıldır biliyoruz; Evlerimiz, binalarımız sağlam değil. Travma sonrası travma senaryosu oluşturulur. Elbette; Evimiz çok dindar bir yerde, sağlam bir mahallede, çelik konstrüksiyon, altı parmaklıklı, alçak katlı olacak. Veya; İstanbul’da böyle büyük bir depremden hiçbirimizin sağ çıkamayacağı söyleniyor. Biliyoruz. Peki ne yapacağız? Şimdi ne yapalım?

İstanbul’da güya ‘ölümü bekle’ deniyor. Buna ‘yakında’ denir. ‘Harika olacak, çok insan ölecek’ deniliyor… Bir de çok çok sağlam bir konutta yaşadığımızı varsayalım, peki ama her zaman konutta yaşamıyoruz arkadaşlar? Hep bir yere gidiyoruz. Ve depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz… Hayatımız ne olacak? Ölümü bekleyerek mi yaşayacağız? Kendime sorduğum buydu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
adalar escort
arnavutköy escort
ataşehir escort
avcılar escort
bağcılar escort
bahçelievler escort
bakırköy escort
başakşehir escort
bayrampaşa escort
beşiktaş escort
beykoz escort
beylikdüzü escort
beyoğlu escort
büyükçekmece escort
çatalca escort
çekmeköy escort
esenler escort
esenyurt escort
eyüp escort
fatih escort
gaziosmanpaşa escort
güngören escort
kadıköy escort
kağıthane escort
kartal escort
küçükçekmece escort
maltepe escort
pendik escort
sancaktepe escort
sarıyer escort
şile escort
silivri escort
şişli escort
sultanbeyli escort
sultangazi escort
tuzla escort
ümraniye escort
üsküdar escort
zeytinburnu escort
istanbul escort